DERYA ÖZGÜR
Tarım ve gıda sektörünün enerji ve savunma sanayi gibi stratejik bir sektör olduğuna dikkat çeken Özdemir, “1980’li yıllarda dünyanın ihtiyaç duyduğu mercimeğin yarısı Türkiye’den tedarik ediliyordu. Ancak bugün mercimekte bayrağı Kanada’ya kaptırdık. Kanada, dünya mercimek üretiminin yüzde 35’ini ve ihracatının yüzde 45’ini gerçekleştiriyor.
Avustralya, Amerika, Rusya ve Kazakistan diğer önemli ihracatçı ülkeler” dedi. Türkiye’de 202 milyon dekarlık işlenen tarım alanı olduğunu dile getiren Abdullah Özdemir, bu alanların 28 milyon dekarının nadas alanı olduğunu söyledi.
Tarım ve Orman Bakanlığının açıklamasına göre Türkiye’de 20-25 milyon dekar da âtıl alan bulunduğuna dikkat çeken Özdemir, kuru baklagillerin toprağı besleyici ve verimi artırıcı özellikleri ile bu alanlar için ideal olduğunu, nadas alanları ve âtıl arazilerin beşte biri dahi bakliyat üretimine yönlendirildiğinde bakliyatta arz açığı kalmayacağını söyledi.
“Destek miktarı artırılmalı”
Tarım ve Orman Bakanlığına bakliyata verilen fark ödemesi desteğinin artırılması taleplerini ilettiklerini aktaran Özdemir, yüksek enflasyona dikkat çekerek gıda enflasyonunun son 42 aydır aralıksız yükseldiğini belirtti. Özdemir, “Nohut 4,80 TL, Kuru Fasulye 4,80 TL, Yeşil Mercimek 2,96 TL, Kırmızı Mercimek ise 1,94 TL düzeyindeydi. Ancak 2018 yılından bu yana bakliyata verilen fark ödemesi desteği kg başına 50 kuruş. Üretimin teşvik edilmesi için destek miktarının artırılmasını arzu ediyoruz” ifadelerine yer verdi.
